
Jalupro göz altı – Jalupro Young Eye Nedir?
Jalupro Young Eye İsviçre’de göz altı estetik problemlerine yönelik olarak özel olarak üretilmiş enjekte edilebilir bir üründür. Jalupro göz altı yüksek biyoteknoloji ile tasarımlanmış patentli bir üründür. Göz altı halkaları ve göz altı torbalanmalarının tedavisinde tercih edilebilecek bir seçenek olarak piyasaya sunulmuştur.
Jalupro göz altı – Jalupro Young Eye içeriğinde neler vardır?
İçeriğinde yer alan iki farklı moleküler ağırlığa sahip çapraz bağsız hyalürüonik asit, 7 Adet fonksiyonel aminoasit ve “eyeseryl plus complex” göz altınızda sizi rahatsız eden koyu halkalar ve torbalanmaların görünümünü azaltır. Böylece jalupro göz altı cildinizi yeniden yapılandırıp genç bir görünüm verir.
Jalupro göz altı – Jalupro Young Eye nasıl uygulanır?
Tedavi genellikle bir dermatolog veya estetik uzman tarafından uygulanır. Uygulama sırasında, ince bir iğne kullanılarak Jalupro göz altı preparatı göz çevresine enjekte edilir. İşlem genellikle hızlı ve nispeten ağrısızdır. Lokal anestezik kremler veya diğer rahatlama yöntemleri kullanılabilir.
3 hafta ara ile 2 veya 3 uygulama tam bir tedavi protokolü için yeterli olmaktadır.
Tedavinin bitişini takip eden 6. ayın sonunda yapılacak kontrol randevusu idame tedavi için yeterli olur.
Jalupro göz altı ne işe yarar?
Jalupro göz altı – Jalupro Young Eye tedavisi sonrasında, genellikle hemen sonuçlar fark edilir. Göz çevresindeki kırışıklıkların azaldığı, cildin nemlendiği ve daha genç bir görünüm kazandığı ve mor halkaların renginin açıldığı gözlemlenebilir. Ancak tam sonuçlar genellikle birkaç hafta içinde ortaya çıkar. Tedavi genellikle 6 ila 12 ay boyunca etkisini sürdürür. Süre, kişinin cilt tipi, yaş, yaşlanma belirtileri ve uygulama bölgesine bağlı olarak değişebilir.

Jalupro göz altı yan etkileri var mıdır?
Jalupro göz altı – Jalupro Young Eye tedavisi genellikle minimal yan etkilere sahiptir. Uygulama sonrasında hafif kızarıklık, şişlik veya hassasiyet gibi yan etkiler ortaya çıkabilir. Bunlar genellikle kısa süreli ve geçicidir.
Göz altı morluğu nedenleri nelerdir?
Göz altı morlukları birçok farklı nedenle ortaya çıkabilir. İşte yaygın göz altı morluklarının nedenleri:
Genetik Yatkınlık: Ailede göz altı morlukları olan bireylerde genetik yatkınlık gözlemlenebilir. Kalıtımsal faktörler, cilt altındaki damarların görünür hale gelmesine veya cilt pigmentasyonunun değişmesine neden olarak göz altında morluk oluşumuna katkıda bulunabilir.
Cilt İnceleği: Göz altı bölgesi, vücuttaki diğer bölgelere kıyasla daha ince cilt tabakasına sahiptir. Bu nedenle, altta bulunan damarlar ve kılcal damarlar daha belirgin hale gelerek göz altı morluklarının ortaya çıkmasına yol açabilir.
Uyku Eksikliği ve Yorgunluk: Uyku eksikliği, yorgunluk ve stres, göz altı morluklarının oluşumunda önemli bir rol oynayabilir. Yeterli uyku almadığınızda, cilt solgunlaşır ve göz altında koyu halkalar ortaya çıkabilir.
Yaşlanma: Yaşlanma süreciyle birlikte cilt altındaki yağ dokusu azalır, cilt incelir ve elastikiyet kaybeder. Bu durum, göz altında deri sarkması ve morlukların belirginleşmesine yol açabilir.
Güneşe Maruz Kalma: Uzun süreli güneşe maruz kalma, ciltte melanin üretimini artırabilir ve göz altında pigmentasyon değişikliklerine neden olabilir. Bu da göz altında morlukların oluşumuna katkıda bulunabilir.
Alerjiler: Bazı insanlar, göz altı bölgesinde alerjik reaksiyonlara bağlı olarak göz altında morluklar yaşayabilir. Özellikle polen, ev tozu, hayvan tüyleri gibi alerjenlere maruz kalmak bu durumu tetikleyebilir.
Beslenme ve Hidrasyon: Düzensiz beslenme, demir eksikliği veya yetersiz sıvı alımı gibi faktörler göz altı morluklarına yol açabilir.
Göz altı kırışıklığının nedenleri nelerdir?
Göz altı kırışıklıklarının ortaya çıkmasının birkaç potansiyel nedeni vardır:
Yaşlanma: Yaşlanma süreci, cildin elastikiyetini ve kolajen üretimini azaltır. Göz altı bölgesindeki cilt daha ince olduğu için bu alan özellikle kırışıklıklara eğilimlidir. Kollajen ve elastin azaldıkça, cilt sarkar ve ince çizgiler, kırışıklıklar ve kaz ayakları gibi belirtiler ortaya çıkar.
Güneşe Maruz Kalma: Uzun süreli ve düzenli olarak güneşe maruz kalma, ciltteki kolajen ve elastin liflerini tahrip edebilir. Güneşin zararlı UV ışınları, serbest radikal oluşumuna ve cilt hücrelerinde hasara neden olabilir, bu da erken yaşlanma belirtilerini, kırışıklıkları ve pigmentasyon değişikliklerini artırabilir.
Mimik Hareketleri: Gözlerimizi sık sık kırpma, güldüğümüzde gözlerimizde oluşan kırışıklıklar gibi tekrarlayan mimik hareketleri, zamanla deriye yerleşik kırışıklıkların oluşmasına katkıda bulunabilir.
Uyku Pozisyonu: Uyku sırasında yüzünüzü yastığa bastırarak veya yan yatarken yüzünüzü yastığa sürtünerek uyumak, göz altı kırışıklıklarının oluşumuna katkıda bulunabilir.
Sigara İçme: Sigara içmek, ciltteki kan damarlarını daraltır ve cilt oksijen ve besin maddeleri alımını azaltır. Bu, ciltteki kolajen ve elastin liflerinin zayıflamasına ve kırışıklık oluşumunun hızlanmasına neden olabilir.
Dehidrasyon: Yeterli miktarda su içmemek veya aşırı miktarda kafein ve alkol tüketmek, cildin nem dengesini bozabilir ve kırışıklıkları daha belirgin hale getirebilir.
Genetik Yatkınlık: Ailede göz altı kırışıklığı olan kişiler, genetik faktörler nedeniyle daha fazla risk altındadır.
Göz altı torbaları neden olur?
Göz altı torbalarının ortaya çıkmasının da birkaç potansiyel nedeni vardır:
Genetik Yatkınlık: Ailede göz altı torbaları olan kişilerde genetik faktörler bu duruma yatkınlığı artırabilir. Kalıtımsal olarak göz altı bölgesindeki cilt dokusunun ince olması, yağ dokusunun birikimi veya çeşitli anatomik özellikler göz altı torbalarının oluşmasına neden olabilir.
Yaşlanma: Yaşlanma süreciyle birlikte, cilt altındaki yağ dokusu ve kas tonusu azalır. Göz altı bölgesindeki deri daha ince olduğu için bu değişiklikler, yağın ve kasların yerçekimi etkisiyle göz altında torbalanmalara yol açabilir.
Sıvı Retansiyonu: Vücutta sıvı tutulumu arttığında, göz altı bölgesinde de ödem oluşabilir. Sodyum alımının fazla olması, yetersiz su tüketimi, hormonal değişiklikler, uyku eksikliği veya stres gibi faktörler sıvı retansiyonunu artırabilir ve göz altında şişlik ve torbalanma görülebilir.
Uyku Pozisyonu: Uyku sırasında yüzünüzü yastığa bastırarak veya yan yatarken yüzünüzü yastığa sürtünerek uyumak, göz altı torbalarının belirginleşmesine katkıda bulunabilir. Bu pozisyonlar, lenf drenajını engelleyerek sıvı birikimini artırabilir.
Alerjiler ve Sinüzit: Alerjik reaksiyonlar veya sinüzit gibi üst solunum yolu problemleri, göz altında şişlik ve torbalanmaya neden olabilir.
Beslenme ve Hidrasyon: Dengesiz beslenme, yetersiz sıvı alımı, aşırı tuz tüketimi ve alkol kullanımı gibi faktörler sıvı tutulumunu artırabilir ve göz altında torbalanmayı daha belirgin hale getirebilir.